Semih Merdol ile engelsiz yaşam üzerine sohbet
Dünya Engelsiz Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Semih Merdol ile yapılan röportaj
1. Dünya Engelsiz Yaşam Derneği’ni Nasıl Tanımlarsınız?
Biz 12 Ağustos 2016’da kurulmuş yeni nesil bir Derneğiz. Diğer Sivil Toplum Kuruluşlarından farklı olarak Çocuk Hakları, Gençlik Hakları, Kadın Hakları, Yaşlı Hakları, Engelli Hakları, Mülteci Hakları, Evsiz Hakları, Hayvan Hakları ve Çevre Hakları birimlerimizle faaliyet gösteriyoruz. Bilinen STK anlayışını Holding yapısına çevirerek toplumsal konulara çözüm getirebilmek için her alanda faaliyet gösteren birimlerimizle projeler üretiyoruz. Deyader’ingenç ve dinamik ekibi ile birlikte, ülkemizde ve dünyadaki sivil toplum kuruluşu anlayışını değiştirecek daha profesyonel bir yapılanma hedefliyoruz. Çünkü üzerinde çalıştığımız konular ve projeler tam zamanlı profesyonel bir bakış açısı ile çözülebilecek kadar önemli konular.
2. Günümüzün Sosyal Sorumluluk anlayışı sizce nasıl olmalı?
Günümüzde bakıldığında; dünya dediğimiz bu gezegeni paylaşan her insan aslında bir sosyal sorumlu. Etik değerler; insanlara, toplumlara ve doğal çevremize saygı duyulmasında, sorunların sahiplenilmesinde rehber konumuna geldi artık. Eskiden Sosyal Sorumluluk sadece iyi niyet beyanından ibaretti oysa günümüzde iş stratejilerine, geliştirilecek projelere hatta yaşam biçimlerimize kadar entegre olmuş durumda. Artık, dünya üzerinde gelecek nesillerin yaşam standartlarını iyileştirmeye odaklanmış, toplumun ve yerkürenin öncelikli ihtiyaçlarını hedef alan, sivil toplum kuruluşlarının varlığına ve liderliğine daha çok ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz ve STK’lar da bu eksen üzerinde yeniden yapılanmak zorundalar.
3. Dünya Engelsiz Yaşam Derneği çatısını nasıl tanımlarsınız?
Deyader olarak bizler kendimize, yaşamın gerçeği de özü de “samimiyettir” diye düşünen, topluma her alanda hizmet edecek ve pek çok kişiye ışık olacak, kucak açacak, onların yaşamlarına dokunarak hayatlarında itici bir güç olacak projeleri gerçekleştirmeyi hedefleyen sosyal sorumlu,yeni nesil bir derneğiz diyebiliriz.
4. Deyader nasıl bir ülke ve nasıl bir dünya düşlüyor?
Bunun cevabı çok basit, yoksulluğun ve açlığın olmadığı, hamile, doğum sonrası ve çocuk ölümlerinin yaşanmadığı, herkesin kolaylıkla sağlık hizmetlerine ve ilaçlara erişebildiği, kız ya da erkek, zengin ya da fakir her çocuğun kendisine mesleki gelişim sağlayabilecek eğitimleri kolaylıkla alabildiği, etnik ve sosyal kökenleri ve engellerinden bağımsız eğitimde fırsat eşitliğine sahip, kadınların şiddet ve zorla evlendirmeye maruz kalmadan kamusal ve siyasi yaşama eşit olarak katıldığı, alt yapısı iyileştirilmiş bir sanayileşmede, adil ve sosyal çalışma koşullarında uluslararası çalışma standartlarında işsizlik sorunu olmayan daha fazla istihdam olanakları yaratılmış, zenginlerle yoksullar arasındaki ekonomik dağılımın iyileştirildiği, gençlerin geleceğe güvenle baktığı, küresel metropollerde insan ve çevre dostu yaşam alanları içinde uygun fiyatlı evlerin satıldığı, geri dönüşüm, yeniden değerlendirme, atık miktarının azaltıldığı gıda üretimi ve tüketiminde herkesin sorumluluklarını bilerek hareket ettiği, küresel ısınmayı önlemek, deniz kirliliği, avlanma, kıyıların ve ekolojik sistemlerin tahribatı, su havzaları, ormanlar ve biyolojik çeşitliliğin korunması için tedbirler almak zorunda kalmadığımız, herkesin yasalar karşısında eşit olduğu, çocuklarımızın terör ve organize suçların hedefinde bir gelecek kurmak zorunda kalmadığı, tek ses, tek renk, tek nefes ve tek yürek gerçek dayanışmanın yaşandığı bir dünyahayal ediyoruz.
Theodore Roosvelt’in de dediği gibi “Hayal etmek başarmanın yarısıdır.” Unutmayalım ki; bugün aslında yarın, ülkemizi, toplumumuzu ve dolayısı ile dünyayı sürdürülebilir hayal ettiğimiz bir rotaya yönlendirmek içinşu anın tam zamanı olduğunu düşünüyoruz ve bütün planlamamızı ve çalışmalarımızı da buna göre yapıyoruz.
5. Geleceğe yönelik projeleriniz nelerdir?
Size daha önce de bahsettiğim gibi Derneğimiz yapısı gereği birimlerden oluşmaktadır. Her birim kendi konu başlığında projeler üretmekte ve gerçekleştirmektedir.
Kuruluşumuzdan bugüne kadar yürüttüğümüz Çanakkale Biga’da 200 dönüm arazi üzerine kurulacak bir Palyatif Bakım ve Doğal Yaşam Köyü projemiz tüm hızıyla yapılanmaya devam ediyor. Belki de dünyada bir ilk olacak bu proje ile birçok sosyal sorumluluk konusuna dokunmuş olacağımıza inanıyoruz. Kurulacak bu köyün içinde Palyatik Bakım Merkezi, Kadın Konukevi, Evsizler Geçici Konaklama Merkezi, Huzurevi ve Anaokulundan oluşacak Kuşaklararası Öğrenme Merkezi, Organik Tarım Alanları, Büyükbaş Hayvan Çiftliği, Tarım Okulu, İş Geliştirme Merkezi,Mesleki Eğitim Merkezi, Butik Otel, Sosyal Yaşam Alanlarından oluşan birçok merkez yer alacaktır. Her metrekaresinde yenilenebilir enerji ve atık yönetimi uygulanacak köy projesinin 5000 kişiyi istihdam etmesi hedeflenmektedir.
Çocuklar birinci önceliğimiz, dezavantajlı şartlarla dünyaya gelen çocuklarımızın gelişimi ve eğitimini desteklemeye yönelik çalışmalar başlattık. Özellikle cezaevlerinde doğan çocukların hayata adaptasyon sürecini doğru yönetebilmek adına geliştirilen projeler yürütüyoruz. Bunun dışında Çocuk Hakları Birimimiz tarafından oluşturulan “2018 yılında 18 Köy Okulu” yenilenmesi projesi için ERA Real Estate Türkiye ile el ele verdik köy okullarımızı yeniliyoruz.
Kadın Hakları Birimimiz Kadın Girişimcileri desteklemek için her ay KOSGEB- Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’na bağlı İkitelli Hizmet Müdürlüğü’nün izniyle, kendi işini kurmayı düşünen kişiler için ücretsiz Girişimcilik Eğitimleri düzenlemeye devam ediyor. Bu eğitimin amacı, katılımcıların girişimciliğe adım atmalarına yardımcı olmak, kendi işini kurarken dikkat edilmesi gereken işletme yönetimi konularında bilgi edinmelerini sağlamak, girişimcilik kültürünün yaygınlaşmasına katkı sağlamaktır. Eğitime katılıp tamamlayanlar, KOSGEB’in 50.000TL hibe ve 100.000TL geri ödemeli, Yeni Girişimci Desteği’ne başvurma hakkı elde ediyorlar.
DEYADER Akademi olarak; girişimcilik hayatında destek oluşturacak ücretsiz KOSGEB Eğitimleri dışında, Devlet Destekleri Eğitimi, Sosyal Medya Pazarlama Eğitimi ve İleri Satış Teknikleri Eğitimleri düzenliyoruz. Bunun dışında Kişisel Gelişim Eğitimi ve meslek edindirmeye yönelik de Kalıcı Makyaj eğitimleri düzenlemeye devam edeceğiz.
Hayvan Hakları konusunda ülkemizin içinde bulunduğu durumun maalesef herkes farkında; Devletin ve Belediyelerin yasalarla ve çeşitli hizmetlerle yetmeye çalıştığını da görüyoruz. Biz de Hayvan Hakları Birimi olarak ülkemizde eksikliğine inandığımız Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki hayvanların kısırlaştırılmasına yönelik bir proje oluşturduk. Hedefimiz 2018 yılında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde bulunan 1800 hayvanın kısırlaştırılması çalışmasını yapmak. Bununla beraber 2018 yılında 18 Hayvan Kurtarma Merkezi kurmak amacı ile çalışmalarımızı başlattık.Hayvan Kurtarma Merkezlerimizde ölüme çok yakın halde bulunan hayvanların ilk müdahale, tedavi ve sahiplendirme süreçlerine destek olacağımıza inanıyoruz.
Türkiye’deki mevcut tarım işletmeciliğinin yeniden canlandırılmasına yönelik Çevre Hakları Birimimiz tarafından Tarım Destek Tırı Projesinin alt yapısını oluşturmak için bütün gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. 2019 yılında Tarım Destek Tırı ile Türkiye’yi dolaşarak; Tarım-KOBİ sistemi içinde bulunan işletmelere; yasal, teknik, finansal altyapı, insan gücü eğitimi, çalışma sistemi ile pazarlama organizasyonu, üretim, hedef ve kalite kodeksine göre neler yapabileceklerini anlatmak istiyoruz. Bunun yanı sıra Tarım Destek Tırı gittiği her bölgede; sınırlı kaynakların dikkatli kullanılması, üretilen atık miktarının azaltılması, doğada kolayca çözülen maddelerin tercih edilmesi, üretilen her ürünün verimli bir şekilde kullanılması, yenilenebilir kaynakların yerine yenilerin konulması, kaynakların iyi yönetilen eko-sistemlerden elde edilmesi, üretken ve etkin bir şekilde kullanımın özendirilmesi, sanayileşme sürecinde çalışan makinelerin artıklarının toplanmasına dikkat edilmesine yönelik konularda toplumsal farkındalık yaratmak amacı ile seminer ve söyleşiler düzenleyerek halkı bilinçlendirecektir.
6. DEYADER’i desteklemek isteyen kişilere ne söylemek istersiniz?
Projelerimiz çok, yükümüz ağır, yolumuz uzun sabır ve sebat gerektiriyor. Daha güzel bir gelecek için payımıza düşeni yapmaya çalıştığımız bu yolda, desteğin küçüğü büyüğü olmaz diye düşünen profesyonel ve gönüllü herkesle kurduğumuz bu zinciri büyütmek daha çok iyilik fikrini hayata geçirip daha çok kişiye ulaşmak istiyoruz. Bu nedenle bize destek olmak isteyen herkesi gönüllü ya da bağışçı olarak yanımızda görmekten mutluluk duyacağız.
Kaynak: Ekonomi Doktorunuz